Futbol tarihinin en tartışmalı isimlerinden biri olan Diego Armando Maradona, 1986 Dünya Kupası'ndaki efsanevi performansıyla hafızalardan silinmeyecek bir iz bıraktı. Ancak, bu efsane maçının bir başka dikkat çekici unsuru, o karşılaşmayı yöneten Türk hakem Ali Şenes ve onun yaşadığı zorluklar oldu. Şenes, yıllar sonra o günlerin anılarını tazelerken, maçın geç başlamasının ardındaki ilginç sebepleri ilk kez paylaştı. İşte Maradona'nın karşılında düdük çalan Türk hakemin unutulmaz anıları ve maçın nasıl geçtiğine dair ilginç detaylar.
1986 yılının haziran ayında, Meksika’nın başkenti Mexico City’deki Ekim Stadyumu'nda tarihin en büyük futbol efsanelerinden biri olan Maradona, 2. turda İngiltere’ye karşı müthiş bir mücadele sergiledi. O gün yaşananlar sadece futbolseverler için değil, aynı zamanda hakemler için de unutulmaz anılar taşıyor. Türk hakem Ali Şenes, o kritik maçı yöneterek tarihe adını yazdırmıştı. Şenes, Maradona’nın futbol yeteneğinin yanı sıra, olaylara bakış açısıyla da dikkatleri üzerine çekmişti. Şenes, yıllar sonra yaptığı açıklamalardan dikkat çeken detayları paylaştı, “Maçın geç başlamasının sebeplerinden biri, Maradona'nın sahaya girmekteki ısrarıydı.” dedi.
Ali Şenes’in açıklamalarına göre, karşılaşmanın başlaması için gereken hazırlıklar, Maradona’nın stadyuma beklenenden geç varmasından dolayı uzadı. Hakem, “Maradona’ın temsilcileri, onun maça çıkmadan önce biraz daha hazırlanması gerektiğini fark etti. Bu durum, tüm planlarımızı alt üst etti ve maçı beklenenden birkaç dakika geç başlatmak zorunda kaldık.” şeklinde konuştu. Bu açıklama, birçok futbolseverin ve gazetecinin yüreğine su serpecek türden olsa da, o gün yaşananların farkında olanlar için oldukça ilginç olmalıydı. Maradona’nın stadyumda geçirdiği bu süre, rakip takımın psikolojik durumunu da etkiledi. Maça başlamadan önce sahada Maradona’yı görmek, özellikle İngiliz oyuncular için büyük bir baskı oluşturmuştu.
Maç başlamadan önce yaşanan bu durum, futbol tarihinde derin yankılar uyandırdı. Maradona, daha önceki maçlarında olduğu gibi kural tanımayan yeteneğiyle dikkat çekmişken, hakem Ali Şenes de işinin ne kadar zor olduğunu bu anlarla anlatıyordu. Türkiye'den bir hakemin, dünya çapında bir efsaneyi yönetmesi, yalnızca futbol açısından değil, aynı zamanda Türk futbolunun uluslararası arenadaki konumu açısından da çok önemli bir olaydı.
Ali Şenes, o karşılaşmanın birçok yönünün dışında, maç sırasında karşılaştığı zorlukları da dile getirdi. “Maradona, sadece futbol değil, kişisel ikili mücadeleler açısından da çok zor bir oyuncuydu. Oyunun kurallarına göre hareket etmeyen bir karakterle başa çıkmak, her hakem için zorlayıcıdır.” diyerek, o günkü atmosferin ne denli yüksek olduğunu gözler önüne serdi. Bu açıklamalar, Maradona’nın sadece bir futbolcu değil, aynı zamanda bir olay olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Maç sonunda Maradona’nın sahadaki performansı günlerce tartışılacak, FIFA'nın bu efsaneyi nasıl tanıyacağı mercek altına alınmıştı. Ali Şenes ise, maçın ardından Maradona ile yaşadığı kısa bir sohbeti de hatırladığını belirterek, “Saha dışında gülümsemesi ve samimiyeti, insanın peşinden ucundan bile olsa bir futbol büyüsüne kapılmasına sebep oluyordu. O an, yalnızca bir hakem olarak değil, aynı zamanda büyük bir futbolsever olarak onu görmek büyük bir deneyimdi.” şeklinde konuştu.
Bugün geriye dönüp bakıldığında, Ali Şenes’in o efsanevî maçtaki hakimiyeti, Türk hakemliğinin uluslararası alandaki önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Maradona’nın sahadaki formu ve yeteneği, Şenes’in deneyimiyle birleşerek, futbol tarihine unutulmaz bir damga vurmuş durumda. Bu tür olaylar, sporun sadece bir rekabetten ibaret olmadığını; aynı zamanda insan ilişkileri ve kültürel etkileşimler açısından zengin bir platform sunduğunu gösteriyor.
Sonuç olarak, Ali Şenes, zamanla farklı birçok turnuvada yer alsa da, Maradona ile yaşadığı bu anı her zaman özel tutacak. Muhtemelen dünya genelindeki pek çok futbolsever, o maçı unutmuş bile olsa, Maradona ve Şenes’in bu tarihi karşılaşması, futbol dünyasında bir efsane olmaya devam edecektir. Anılar silinmez ve tarihe iz bırakmış olan her bir detay, futbolun büyüsünü yaşatmaya devam edecektir.