Birleşmiş Milletler (BM) raportörü, İsrail'in Gazze'deki eylemlerinin uluslararası hukuk çerçevesinde soykırım olarak nitelendirilmesi gerektiği yönünde çarpıcı açıklamalarda bulundu. Raportör, bu durumun yanı sıra, Gazze'deki çatışmaların silah sanayisini besleyerek büyük karlar elde eden şirketleri de etkilediğine dikkat çekti. Son yıllarda artan askeri harcamalar ve çatışmalar, birçok silah üreticisinin piyasa değerini katlama fırsatı bulmasına neden oldu.
Raportör, İsrail’in özellikle son dönemlerde Gazze’ye uyguladığı askeri operasyonların bölgedeki sivil halk üzerindeki etkilerini ele aldı. Yapılan araştırmalara göre, saldırılar sonucunda binlerce sivil hayatını kaybetti ve yüz binlerce insan evsiz kaldı. Bölgede yaşanan insanlık dramı, dünya genelinde birçok sivil toplum kuruluşu ve insan hakları savunucusu tarafından kınanıyor. Ancak, uluslararası toplumun bu duruma karşı yeterli duyarlılığı göstermediği ifade ediliyor.
BM raportörü, bu durumu ‘soykırım’ olarak tanımlarken, uluslararası hukukun ihlal edildiğini vurguladı. Raporda, İsrail’in hedef aldığı yerlerin büyük çoğunluğunun sivil yaşam alanları olduğu, bu durumun da hukukun evrensel kriterlerine karşı bir savaş suçu teşkil ettiği belirtildi. Yakın zamanda yapılan bazı bağımsız raporlar da bu görüşü destekler nitelikte. Sonuç olarak, raporlara göre, devreye girmesi gereken uluslararası mekanizmaların harekete geçirilmemesi, insani durumu daha da kritik hale getiriyor.
Raportör, Gazze’de yaşanan çatışmaların sadece insani boyutunu değil, aynı zamanda silah sanayisini de etkilediğini vurguladı. Savaşların ve çatışmaların artmasıyla birlikte silah üreticilerinin büyük kazançlar elde etmesi, bu durumu çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor. Özellikle büyük askerî bütçelere sahip ülkeler, silah alımında rekor seviyelerde artış gösteriyor. Bu akış, dünya genelinde silah ticaretinin patlamasına neden olmuş durumda.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, son yıllarda silah ticareti, savaşların bölgedeki yaygınlaşmasıyla birlikte önemli bir büyüme kaydetti. Tüm bunlar yaşanırken, insani krizlerin arttığı, nefret ve şiddetin tırmandığı bir neslin yetişmesi tehlikesi gündemde. Gelişmiş ülkelerin bu soruna karşı kayıtsız kalması eleştiriliyor. Bu bağlamda, BM raportörü, uluslararası topluma ‘silah satışlarını denetleyecek ve savaşları durduracak mekanizmalar oluşturma’ çağrısında bulundu.
Baskıcı bir ortamda hayatlarını sürdürmek zorunda kalan Gazze halkı, her gün yeni acılarla karşı karşıya kalıyor. İsrail saldırılarından dolayı sadece maddi kayıplar değil, aynı zamanda özgürlükleri de kısıtlanıyor. Raportör, bu acı gerçeklerin bir an önce sona ermesi gerektiğini ve evrensel insan hakları prensiplerine uymayan durumların engellenmesi gerektiğini belirtti.
Sonuç olarak, BM raportörünün raporu ve öne çıkan bu çarpıcı iddialar, uluslararası gündemi sarsacak nitelikte. Gazze’deki durumun sadece bölgesel bir sorun olmaktan öte, global bir insanlık meselesi olduğu gerçeği her geçen gün daha da netleşiyor. Bu bağlamda, silah sanayiinin teşvik ettiği çatışmalara ve insan hakları ihlallerine karşı durmak, uluslararası toplumun bir önceliği olmalıdır.