Hayatın çeşitli aşamalarında, insanlar genellikle emekliliği ve dinlenmeyi tercih eder. Ancak, 81 yaşındaki Erhan amca için hayatın böyle bir dönemi yok. Yıllarını mesleğine adamış olan Erhan amca, hâlâ işine gönülden bağlı ve bu durumu bir keyif olarak değerlendiriyor. "Mesleğim benim tutkum, bu yüzden bırakmayı düşünmüyorum" diyor. Peki, Erhan amca kimdir ve bu kadar uzun süre çalışmanın ardındaki motivasyonu nedir? Bu yazımızda, Erhan amcanın ilham verici hikayesini ve yaşına rağmen çalışanlarından aldığı yoğun sevgiyi inceleyeceğiz.
Erhan amca, yerel bir dükkanın sahibi olup, 40 yılı aşkın bir süre boyunca aynı mesleği icra ediyor. Özellikle küçük esnaflık kültürünün önemli bir parçası olarak, mahalledeki sabah kahvaltılarını ve alışverişleri, müşterileriyle olan sıcak ilişkileri süslemektedir. Mesleğine başlarken kendisine bir hedef koymuş ve bu hedefe sadık kalmayı esas almıştır. "İşimde her zaman güncel kalmaya çalıştım. Değişen zamanla beraber, istek ve ihtiyaçlar da değişiyor. Ama ben bu süreçte sevgiyle hizmet etmeye devam ettim" diyor. Bu tutkulu yaklaşımı, birçok genç girişimciye de ilham vermektedir.
Yaş ilerledikçe birçok insan iş hayatını geride bırakma eğilimindeyken, Erhan amca bunun tam tersini yaşıyor. Yaşlılık ve çalışma hayatı bir arada olamaz mı? Erhan amca bu konuda net bir tutum sergiliyor; "Yaş, sadece bir rakam. İşime olan sevgim beni ayakta tutuyor" diyor. Zamanla gelen tecrübeleri ve birikimleri, genç nesillere aktararak hem toplumda hem de çevresinde önemli bir rol oynamakta. Ayrıca, gençlere cesaret vererek, yaşın bir engel olmadığını ve her insanın tutkularının peşinden koşması gerektiğini savunuyor. Bu cesur tavrı sayesinde, dükkanında gençler ve yaşlılar arasında bir köprü görevi görüyor.
Birçok kişi için emeklilik, huzurlu bir yaşamın başlayışını simgelese de Erhan amca için bu durum farklı. "İşim benim hayatımın bir parçası olmuş durumda. Burada çalışmak, hayatımın en güzel günlerini geçirdiğim yer" diyor. Çalışmanın getirdiği sosyal yaşantı, onu yalnızlık hissinden uzak tutuyor. “İnsanların yüzünde bir gülümseme görmek, benim için her şeyden daha değerli” diyor.
Erhan amcanın iş felsefesi, kişisel mutluluk ve tatmin ile beraber çalışmanın anlamını sorguluyor. Gereksiz yere yıpranmaktan kaçınan Erhan amca, iş hayatındaki deneyimlerini daha çok keyfe çevirmiş. Hem kendisi hem de çevresindekiler için önemli bir mutluluk kaynağı olmuş durumda. "Hayat kısa, dolayısıyla her anı değerlendirip yaşamak gerek” şeklindeki sözleri, onun bu konudaki felsefesini oldukça iyi özetlemekte.
Sonuç olarak, Erhan amca gibi hayata ve mesleğine aşkla bağlı olan insanlar, çevrelerine ilham vermekle kalmıyor, aynı zamanda toplumsal bağları da güçlendiriyor. Uzun yıllar çalışma hayatına adanmış bir ömrün ardından bile, bu azim ve tutkuyla çalışan insanların varlığı, toplumun dinamizmini artırıyor. Herkesin kendi tutkusu peşinden koşması gerektiği gerçeği, belki de en iyi Erhan amca gibi bir yaşam sergilediğinde ortaya çıkıyor. Onun hikayesi, yalnızca 81 yaşında değil, hayata dair ne kadar istekli olunursa, o kadar mutlu bir yaşam sürdürülebileceğinin de bir kanıtı olarak karşımıza çıkıyor.